Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Baskani Nuri Kolayli, sansürün kaldirilisinin yildönümü olan 24 Temmuz Basin Dayanisma Günü nedeniyle yazili bir açiklama yaparak, basinin sorunlarina ve çözüm önerilerine dikkat çekti.
Türkiye genelinde 8 gazeteciler federasyonu, 89 gazeteciler cemiyeti ve basin dernegi ile bu derneklere üye yaklasik 20 bin medya çalisanini tek çati altinda toplayan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun Genel Baskani Nuri Kolayli, basin çalisanlarinin görevlerini gerçek anlamda özgürce yapamadigini söyledi.
Basin sektöründeki mesleki sorunlarin demokratik hukuk sistemi içinde çözülecegi gerçeginden hareketle TGK olarak sorunlara ve çözüm önerilerine iliskin çalisma yapildigina dikkat çeken Kolayli, açiklamasinda su görüslere yer verdi:
“Türk basininda sansür, gazetecilerin 24 Temmuz 1908 tarihinde gerçeklestirdigi onurlu direnis sonucu kalkmis, ancak ardindan yapilan yasal düzenleme ve baskilarla yeniden gündeme gelmistir.
Basinimiz 2021 yilinin 24 Temmuz’una, ne yazik ki siyaset-mafya-medya üçgenindeki çirkin iliskilerin yasandigi bir ortamda giriyor. Sektörümüzde “adina gazeteci” diyen ama gazetecilik degil, kirli çikar iliskilerinin odagi olan insanlarin meslegimizi kirletmesine üzülerek tanik oluyoruz.
Bu durum hepimizi derinden yaraliyor.
Basinimizin özgür, objektif ve tarafsiz çalisma olanagi bulmasi için ilk kosulun, gazetecilik meslegini ve bu meslegi kimlerin yapabilecegini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasasi’nin çikartilmasi oldugunu yillardir her firsatta dile getiriyoruz.
Yasamakta oldugumuz bu çarpik sürece son vermek için, gazetecilik meslegini ve bu meslegi kimlerin yapabilecegini düzenleyen “Gazetecilik Meslek Yasasi”, teknolojik gelismeler dikkate alinarak yazili basinin yani sira görsel, isitsel ve elektronik medyayi da kapsayacak sekilde günümüz kosullarina uygun olarak mutlaka çikarilmalidir.
Öte yandan, Cumhurbaskanligi Kararnamesi ile yayimlanan ‘tasarruf tedbirleri’ genelgesi, pandemi sürecinde çok zor bir dönemden geçen yerel medya kuruluslarini olumsuz yönde etkilemektedir
. Büyük fedakârliklarla ve düsük bütçelerle halkin haber alma özgürlügü adina görev yapan yerel basin kuruluslarimiz,
‘tasarruf tedbirleri’ baslikli kararlarla önemli ölçüde gelir kaybederek ve ekonomik anlamda daha da zor bir döneme girmistir. Ekonomik darbogazdan çikamayacak olan yerel basin kuruluslarinin bir bir kapanmasi ve binlerce meslektasimizin issiz kalacak olmasi, ekonomik ve sosyal dengeleri bozmanin yaninda, yerel demokrasiye de büyük darbe vuracaktir.
Sansür ise, meslektaslarimizi kiskacina alan önemli bir sorunumuzdur.
Günümüzde çesitli medya kurumlarinda yasanan uygulamalara bakildiginda, sansürün kalkmadigini, sekil degistirerek devam ettigi görmekteyiz. Sansür, eskiden oldugu gibi ‘haber yasaklama’ yoluyla yapilmasa da, gerçegi çarpitma, gizleme veya çesitli tehdit ve yaptirimlarla meslektaslarimiz üzerinde devam etmektedir. Ne yazik ki düsüncelerini yazdiklari, röportaj ve haber yaptiklari gerekçesiyle meslektaslarimiz yargilanmakta, kesin kanitlara dayanilmadan gözaltina alinmakta, hapse atilmaktadir.
Türk Ceza Kanunu’nda ve Terörle Mücadele Yasasi’nda yer alan ve darbe dönemlerinden bu yana degismeyen basin özgürlügünü kisitlayici maddeler mutlaka ele alinmali ve yeniden düzenlenmelidir.
Ifade ve basin özgürlügü demokrasinin olmazsa olmazidir ve Türkiye’de demokratik yasamin temel sorunu ne yazik ki basin ve ifade özgürlügünün gerçek anlamda olmamasidir. Halkin haber alma hürriyetinin islerligi için, basin ve ifade özgürlügü temel gerekliliktir.
Halkin gerçekleri ögrenme ve bilgi edinme hakkinin araci olan basin özgürlügünün önündeki engeller kalkmadikça, 24 Temmuzlar bizler için bayram olmayacaktir. Bu nedenle bu yil da 24 Temmuz’u Basin Bayrami olarak degil, dayanisma günü olarak görüyor, bu anlamda kutluyoruz.
Tüm bu sorunlara karsin görevini fedakârca ve layikiyla yapan meslektaslarimizin
24 Temmuz Basin Dayanisma Günü’nü, halkimizin da Kurban Bayrami’ni kutluyor, esenlikler diliyorum.”
Afyon HABERI
