Bahçeli: Fitne çikartmak, adam öldürmekten daha kötüdür

Bahçeli: Fitne çikartmak, adam öldürmekten daha kötüdür

Siyaset 21.02.2021 12:20:00 0
Bahçeli: Fitne çikartmak, adam öldürmekten daha kötüdür

Geçmisin fezlekesini hazirlayip gelecegin ihtiyaç, irade ve isteklerine hizmet; sorumluluk duygusu köklesmis, zaman/mekan iliskisini kavramis, bunu da bir karar haline dönüstürmeyi basarmis ehil insanlarin muvaffakiyetidir. Nadide ve nafiz bir durus böyle tecelli edecektir.

Yatagina kirgin akan irmaklar gibi; dününe, diyanetine ve milli dileklerine kapali duranlarin özü yalan, sözü yavan, tözü talandir. Bunlarin hizmetkarligi fikre degil fitneyedir. Vücuda giren virüs nasil damarda geziyorsa fitnenin de yayilmasi bu sayede mümkün olmaktadir.

Cenab-i Allah buyuruyor ki: “Fitne çikartmak, adam öldürmekten daha kötüdür.” Nitekim dinimize göre fitne haramdir. Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed inananlara söyle seslenmektedir:

“Fitne uykudadir. Uyandirana Allah lanet etsin.” Hüküm açiktir, fitne ayak altindadir.

Bogaziçi Üniversitesi’nde fitne sahne aldi. Zillet partileriyle terör elebaslari bu fitneyi körükledi.

Türkiye’nin önü kesilmek istendi. Gençlerimiz ögrenci görünümlü teröristlerce istismar edildi. Huzurumuz kaçsin, birligimiz kirilsin diye beklediler. Ve bosa beklediler!

Ayrica terör örgütleri fitnenin çibanbasidir. Hain ve hunhar eylemler fitnenin ana yakitidir. PKK’yi telaffuzdan imtina edenler, ortaya karisik açiklamalarla günü kurtarmanin telasinda olanlar fitnenin reklam yüzleri, ihanetin vitrin süsleridir.

Acikli gerçek maalesef budur.

Gara katliaminda sorumlu ariyorlar. Ya devleti ya da Cumhurbaskanimizi suçluyorlar.

Terörist Demirtas’in sifreli mesajlarla ve dolayli anlatimlarla devleti suçlamasina çit çikarmiyorlar. Bilakis “Bak gördünüz mü, PKK’yi kinadi” diyebilecek kadar fitneye fiseklik yapiyorlar.

CHP Genel Baskani, PKK’nin reklamini yapmamak için adini anmamis!

Bu garip ve garabet beyana kanacak çocuk, gülecek karga bile bulunamaz. Kiliçdaroglu, PKK’nin yayin organlari tarafindan hazirlanmis sözde haber jeneriklerinde birakaniz reklami, yildiz gibi parliyor.

CHP Gara’da yakalandi! HDP zaten oradaydi. IP ise çevresinde giyaben kesif yapiyordu. PKK’yi lanetlemek yerine Türkiye’yi isnat eden, hükümete fatura çikaran menhus siyasi partilerin fitnenin besinci kolu olduklari abarti veya afaki bir tespit degil, isabetli bir teshistir.

Anlasilan HDP, CHP’ye yuva yapmis, PKK’nin kanli demirbas listesine kaydetmistir. IP de uydulasmis, HDP-PKK yörüngesinde dönüp durmaya baslamistir. Kaldi ki ülkesine ve milletine bu kadar yabancilasan partilerin durumu baskaca izah ve ifade edilemez.

Türkiye’de bunlar oluyorken, PKK’yi sözde kara gücü gibi kullanan, himayesinde tutan ABD’nin “eger”li açiklamalari, teröristlere silah ve egitim destegi vermesi iki ülke arasindaki nazik iliskilere saplanmis zehirli bir mizrak gibidir. Sorun yalnizca bu kadar da degildir…

Son günlerde Demokrat Parti’ye yakinligi ile bilinen, küresel bir düsünce kurulusu olmayi amaçlayan Brooking Enstitüsü’nde pes pese Türkiye-ABD iliskilerini merkezine alan raporlar yayimlandi. Bu raporlarin zamanlamasi son derece manidardir.

Özellikle geçtigimiz ay sonunda Galip Dalay ve bu ay içinde de Nicholas Danforth tarafindan yazilan makale veya raporlar dikkatle takip ve analiz edilmelidir.

Bunlardan birisi ABD-Türkiye iliskileri uzun süre kriz içinde kalacak derken, digeri isbirligi ve kisitlama arasinda yeni bir Türkiye için yeni ABD politikalari önermektedir.

Türkiye’nin bati ile baglarinin yeniden kurulmasinin yeni bir hükümete kalacagi iddiasi seslendirilmistir. Sözde siyasi mahkumlarin serbest birakilmasinin, Türkiye-ABD iliskilerinde iyilesme yasanmasi için önsart oldugu vurgulanmistir. Yani tehdit ve dayatma diz boyudur.

Türkiye’mize ve mesru hükümetimize alçakça parmak sallanmaktadir. Brooking Enstitüsü Türkiye’yi adeta sömürge ülkesi gibi servis etmistir.

Gözümüzden kaçmayan bir baska husus da sudur: Kemal Dervis, Brooking Enstitüsü’nde yöneticidir. Bu durum kusku vericidir.

CHP’nin Brooking Enstitüsü’yle irtibati, Dervis-Kiliçdaroglu baglantilari, dahasi CHP’nin ABD’nin yeni hükümetine düsünce kuruluslari vasitasiyla muhbirlik yapip yapmadigi milli vicdan tarafindan sorgulanmaktadir.

Yazilan karanlik senaryonun iç yüzü aydinlanmaya baslamistir.

Dervis’in yeni bir fitne düzeneginin asal unsurlarindan birisi oldugu vehim degil, vaki bir gerçektir.

CHP’de iki Kemal vardir. Acaba diyorum, mesela Faik Öztrak, hangi Kemal’i lideri olarak kabullenmektedir? ABD’deki Kemal’in CHP’deki ajani ve taseronu Öztrak midir?

Biz oyunu görüyoruz. Cumhur Ittifaki’nin tarihi varliginin çok güçlü sekilde devamina inaniyoruz.

Zalimlere karsi biriz, emperyalizme karsi tek yüregiz. Biz Türkiye’yiz, Türk milletiyiz. Okyanus ötesinden ülkemize istikamet çizdirmeyiz, müdahale ettirmeyiz.

19 Subat 2001 tarihli MGK Toplantisi’ndan sonra bas gösteren siyasal ve ekonomik sorunlar tekrar etmeyecektir. Merhum Ismail Cem’le yola çikip, sonra onu ilk durakta satan, Türkiye’yi karistirip ardindan da kaçan Dervis’in maskesi çoktan düsmüstür.

Küresel güçlerin bir hesabi varsa Allah’in da bir hesabi vardir, Türk milletinin yapacaklari görülecektir. Egilmez basimizla, teslim olmaz irademizle, milli suurumuzla, muazzam dayanismamizla Emperyalizm’i ve fitne komiserlerini her cephede karsilamaya sonuna kadar haziriz.

Afyon HABERI


Cumartesi 13.8 ° / 6.8 °
Pazar 12.2 ° / 3.7 °
Pazartesi 17.2 ° / 0.9 °