10. Hafta BildirisiGeçen hafta(12.01.2024) hain bir terör saldırısı nedeniyle 12 vatan evladımız şehadet makamına ulaştı.ve ne yazık ki geçen ayda da aynı bölgede( pençe kilit harekat bölgesi) gerçekleştirilen kalleş saldırıda 6 vatan evladımız(23.12.2023) şahadete şerbeti içti.
Bu hain saldırının müsebbibi olan terör örgütü pkk dan nefret etmeyen herkes bu ülkeye düşmandır ve pkk emperyalist odakların taşeronluğunu yapan aşağılık bir terör örgütüdür. İnanıyoruz ki, Rabbimizin rahmeti şehitlerimizin üzerinedir.
Vatanımıza göz diken, milletimize ve ümmet-i Muhammed’e düşmanlık besleyen bu hain taşeronlar ve ayrıca Filistin’de bebek, kadın, yaşlı demeden masumları katleden işgalci zalimler mutlaka kaybedeceklerdir!!!!
Hepinizin bildiği gibi Terör devleti İsrail, Filistin topraklarında bütün dünyanın gözü önünde bebek, kadın, yaşlı demeden masumları katletmekte, hastaneleri bombalamaya devam etmektedir.
Bütün bu yaşananlara rağmen insan haklarından bahsedenler, eşitlik, adalet ve hukuk üstünlüğünü vurgulayanlar haftalardır üç maymunu oynamakta ve hatta terör devletini desteklemektedir. Bizlerde bu nedenle Allah için adaleti ayakta tutmaya ve canilik karşısında adil şahitler olarak bu yapılanları asla unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı vurgulamaktayız.
Bugün biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak terör, soykırım ve işgale karşı yürüyüşümüzün 10. haftasındayız. tüm dünyada Filistin gündeminin soğuduğuna, çoğu insanın hiçbir şey yaşanmamış gibi hayatlarına devam ettiğine üzülerek şahit oluyoruz.
Biz burada konfor içinde yaşamaya devam ederken özgür Gazze halkı tam 105 gündür uçak ve bomba seslerine, yıkıma ve katliama karşı inançlarının onlara verdiği imanla direniyor. Terör devleti İsrail tarafından uygulanan zulümlere rağmen korkmadan mücadele eden Gazzeli kardeşlerimizi, tutuklansalar da öldürülseler de görevleri başından bir an ayrılmayan Gazzeli sağlık çalışanlarını selamlıyoruz.
Buradan devletimize ve yetkililere sesleniyoruz: "Biz Gazzeli sağlık çalışanlarıyla birlikte çalışmaya, oralarda kurulacak hastane ve sağlık tesislerinde görev almaya hazırız.!!! Bizler çocuklarımız hasta olduğunda o gece uyuyamazken Gazze'de değil 1 çocuğunu, 3-4 çocuğunu kaybetmiş annelerin sözlerini, soğukkanlılıklarını, imanlarını hayranlıkla izliyoruz! Ve biliyoruz ki adaletsizliğin, zulmün olduğu diyarlara Allah’ın adını ve adaletini yaymak, alemi adaletle şenlendirmek tarihin her döneminde milletimize nail olmuştur. ve gene görev tevdi edilirse mazlumlara devası olup, düşen mümin kardeşlerimizin ellerinden tutanlarda biz olacağız.... Bizler gitmessek kimse gitmez bizler davaya sahip çıkmassak kimse çıkmaz....
Peki Ne yapabiliriz?" diye soranlara diyoruz ki: "Halk olarak en güçlü silahımız boykottur."
Biz sağlık çalışanları olarak gıda, giyim ve diğer alanlarda olduğu gibi tıp sektöründe de boykota devam ediyoruz ve vicdan sahibi herkesi boykotu kalıcı hale getirmeye davet ediyoruz.
Sessiz Yürüyüşümüz 10 haftadır Türkiye'nin her bölgesinden 40'tan fazla ilde kendini insanlığı yaşatmaya adamış sağlık çalışanlarının katkısıyla devam ediyor.
Biz her hafta, beyaz önlüklerimizle sessizce yürüyerek şöyle diyoruz: "Hiçbir katilin ve hiçbir teröristin yaptığı yanına kalmadığı gibi senin de yaptıkların yanına kalmayacak İsrail. Sen kaybedeceksin; insanlık kazanacak, Filistin halkı kazanacak, beyaz önlüklerini soykırıma karşı duvar olarak örenler kazanacak, yıktığın hastanelerin içinde bütün insanlığın hayatını kurtarmaya devam eden Gazzeli meslektaşlarımız kazanacak!"
Tarih boyunca kendini tekrar ve teyit eden bir hikaye vardır. Ölümden korkmayanlar özgürdürler, ve asla köle edilemezler.... Ölmeye hazır olmayanlar daha zengin ve görünüşte daha güçlü gözükseler de güç ve zayıflık, ancak kalptedir. Aynı hazreti Davut .A.S nin Caluta galip geldiği hikayedeki gibi inanıyoruz ki inanan bir avuç müslüman da allahın inayeti ile zulme galip gelecektir.
İnsanlık dışı bütün eylemlerden kurtulmak için verdiğimiz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz! Bu minvalde tüm hekimleri, sağlık çalışanlarını ve bütün vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz!
Rabbimizin vaadi gayet açıktır; “De ki: Hak geldi bâtıl yok oldu. Zira bâtıl yok olmaya mahkûmdur.”
"Kanıksamayacağız!"
"Normalleştirmeyeceğiz!"
"Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!"
