21.Yüzyılda, bu kadar teknolojik imkan ve yaygın iletişim araçlarına rağmen Türkiye'de "seçim güvenliği" tartışıyorsak, bunun yegane sebebi, CHP'nin yıllardır seçimlerde gösterdiği zafiyettir. -2014'te kendi Büyükşehir Belediye Başkanı adayınız Mansur Yavaş'a, kazandığı seçimi kaybettiren bizzat sizin zafiyetinizdir.
-Referandumda, sandıkları dolduramamak, mühürsüz oy pusulaları geçerli sayılırken itiraz etmekte geç kalmak suretiyle ‘Hayır’ yerine ‘Evet’e kazandıran bizzat sizin zafiyetinizdir. -2017'de İYİ Parti'nin kurulmasıyla birlikte, 2018'de ittifak dolayısıyla hem seçimde hem sandıkta yapılan iş birliği, size fazladan 20'den çok milletvekili kazandırmıştır. Bunu görememek sizin zafiyetinizdir. -2019'da ve 2023’te sandıklarda görev yapan sandık kurulu üyesi, müşahit, okul/bina sorumlusu dahil yaklaşık 200 bin kişilik emeği zafiyet olarak görmek ise sizin büyük ayıbınızdır.
Sürekli çöken veya "yanlış (!) sonuç verip seçimi kazandığınızı zannettiren" seçim sistemlerinize değinmiyorum bile. 2023 seçimiyle ilgili CHP'li yetkililer dahi, “Biz özellikle ilk seçimde sandıklara sahip çıkamadık. ‘Çıktık’ diyen arkadaşları gerçeği tam olarak söylemiyorlar” diyerek durumu zaten yeterince ifade etmiştir.
Sandık güvenliği konusunda CHP’nin kendi içinde yaptığı eleştiriler dahi CHP’nin zafiyetini ortaya koymaya yeterlidir.
Başka söze gerek duymuyorum. Biz kurulduğumuzdan bu yana, sınırlı imkanlarımıza rağmen, her seçimde sandık görevlendirmelerimizi de yaptık, eğitimlerimizi de verdik. 200 binden fazla kişinin sandıktaki emeğini "zafiyet" olarak nitelendirme ayıbı size yeter de artar bile...
