Toplumsal kalkınmanın ve ilerlemenin temelinde yatan önemli unsurlardan biri de, bireylerin ahlaki değerler ile donatılmasıdır.
Bu bağlamda, öğrencilerin erken yaşlardan itibaren iyi insan olmanın yollarını öğrenmeleri büyük önem taşımaktadır. Gelişmiş ülkelerde bu bilincin yansıması olarak, ilkokulun ilk üç sınıfında ahlaki değerler eğitimine öncelik veriliyor.
Ne yazık ki, Türkiye'de henüz bu konuda atılmış somut adımlar yetersiz. Ahlak eğitimi sadece aile içinde veya diğer sosyal mecralarda tesadüfi olarak verilmekte, formal eğitim sistemi içinde yeterli derecede yer almamaktadır. Uzmanlar, ahlaki değerler dersinin müfredatta zorunlu hale gelmesi gerektiğini ifade ediyorlar.
Böyle bir adım atıldığı takdirde, toplumun daha iyi insan yetiştirmesi adına büyük bir ilerleme kaydedileceği öngörülüyor.
Bu gelişmeleri dikkate alan ve toplumsal farkındalık yaratmak isteyen uzmanlar, uygar toplumların göstergesi olan pozitif ayrımcılık konusuna da dikkat çekiyorlar.
Toplumun, dezavantajlı gruplara karşı sergilediği tutum ve bu gruplara yapılan pozitif ayrımcılık, o toplumun medeniyet seviyesini gösteren önemli bir göstergedir.
Birleşmiş Milletlerin insani gelişme raporlarında sürekli olarak bu konuların takip edildiği biliniyor ve Türkiye'nin de bu ölçütler doğrultusunda ilerlemesi gerektiği vurgulanıyor.
Ahlaki değerlerin öğretimi ve pozitif ayrımcılık gibi konular, toplumsal gelişimin ve medeniyetin göstergeleri olarak kabul edilmekte ve bu unsurların formal eğitim sistemleri içinde hak ettiği öneme kavuşması gerektiği üzerinde durulmakta. Uzmanlar, bu yönde atılacak adımların toplumun her kesimini kapsayıcı ve pozitif yönde değişim sağlayacak adımlar olmasını istiyor.
