Türkiye, deprem riski taşıyan bir ülke olarak bilinir.
Tarih boyunca aktif fay hatları üzerinde yer alması nedeniyle yıkıcı depremler yaşanmıştır.
Son olarak, 6 Şubat 2023 tarihinde 7,8 ve 7,6 büyüklüklerinde iki sarsıntı meydana geldi ve on ilde etkili bir afet yaşandı.
Bu depremler, sadece büyüklükleriyle değil, geniş etki alanlarıyla da Türkiye'nin tarihindeki en büyük felaketler arasında yer aldı.
Depremler doğal bir afet olmakla birlikte, kriz durumları olarak da tanımlanırlar. Bu nedenle, yaşanan bu iki büyük deprem, Türkiye'nin makro ekonomik dengelerini ve nüfus yapısını olumsuz yönde etkiledi.
Böyle bir değişim, ekonomik krizlere ve zorluklara yol açarak, bir krizin başka krizleri tetiklemesine neden oldu.
Kahramanmaraş merkezli olan bu depremler, 6 Şubat depremlerinin oluşturduğu kriz yönetimi konusunu ön plana çıkardı. Yapılan bu çalışma, söz konusu depremlerin kriz yönetimi açısından teorik olarak değerlendirilmesini ve konuya akademik bir katkı sağlamayı hedefliyor.
Çalışmada ilk olarak, 6 Şubat depremleri ve kriz yönetimi terimi açıklanıyor.
Araştırma metodolojisinde, niteliksel araştırma tekniklerinden durum çalışması yöntemi kullanılmıştır.
Bu çerçevede, 6 Şubat Depremleri ile ilgili akademik makaleler, kitaplar, raporlar ve diğer belgeler detaylı bir şekilde incelenmiş, incelemenin sonucunda deprem sonrası yaşanan kriz durumlarının ardılları belirlenmiştir.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri, kriz yönetimi perspektifinden ele alınmış ve analiz edilmiştir.
