AHMET KAPLAN


ASKERİ BABA (GÜLAP OĞLU MEHMET EFENDİ.HZ.)

ASKERİ BABA (GÜLAP OĞLU MEHMET EFENDİ.HZ.)


 

Afyonkarahisar'da Askeri Baba olarak bilinen şair ve filozof Gülaboğlu Muhammed Askeri Baba aslen.
Kütahya'nın Altıntaş ilçesine bağlı (zemme) yani şimdiki adı Çayırbaşı olan  köyünde 1621. Yılında doğmuştur. 

Medrese ve ilk öğrenimini babasından yapmıştır.
15 yaşlarına kadar köyünde bu yaştan sonrada Kütahya'da eğitim gören Âskeri Muhammed Hicri 1056/1646' de Ümmi Sinan'a intisap eder ve eğitimini tamamlayıp memleketi Kütahya'ya döner oradan İstanbul'a gider buralarda biraz bulunduktan sonra ( 1650' lerde Afyonkarahisar'da vuku bulan Delibaş Ayaklanması sonucu ortaya çıkan müderris açığı sebebiyle ) Hicri 1065/1655'te Afyonkarahisar'a davet üzerine gelir ve uzun süre burada talebe yetiştirir. 

Talebelerine söylediği meşhur sözü şöyledir  

zöhd-ü takva devri geçti. İlm-u irfan vaktidir diyen askeri Baba  Halveti tarikatının şeyhi olmuş ve Afyonkarahisar'da Hisarardı Alâeddin Medresesi'nde 35 yıl müderrislik yapmıştır. Askeri Baba'nın M. 1699. Yılında vefat ettiği zannedilmektedir diye yazmıştır Mehmet Sarı eserinde

. Ahmet Semih Tulay ise vefat tarihini 1693 yılı olarak belirtmiştir vefatından sonra Hisarardı Medresesi karşısında Çavuşlar Sultan mezarlığında defnedilmiştir bu mezarlık sonradan kaldırılmış Askeri baba'nın kabrini oradan kaldıramamışlar ve olduğu gibi bırakmışlar Askerî Muhammed burada Çavuşbaş sağlık ocağının karşısında yolun ortasında türbesinin bulunduğu yerde yatmaktadır.

Muhammed Askeri şimdiki çavuşbaş sağlık ocağının olduğu yerde. Hisarardı medresesinde müderrislik yapan önemli  hoca ve şairlerden birisidir aynı zamanda uzun yıllar Halveti şeyhi olarak görev yapan. Mutasavvıf divan şairi olan Muhammed Askeri Baba 4. Bin beyitlik divanında aruz ve hece ölçüleriyle yazdığı şiirlerde dini ve ahlâki konuları işledi bu arada ayetlerden ve hadislerden  faydalanan.

Muhammed Askeri 280. Civarındaki beyitte 59 ayete yer verdi. Muhammed Askeri'nin divanının bir nüshası Afyonkarahisar'da bir nüshası Konya'da bir nüshasıda İstanbul üniversitesi kitaplığında bulunuyor.

Askeri'nin bir şiiri şöyledir.
Gül sohbetine vasıl olup, Zâr-ı unuttum.
Gülşenfe görüp gonca, gülü hârı unuttum.
Zâhid yürü, medh' eyleme bağ-ı behişti.
Didara erüp şevkle gülzarı unuttum.
Pervane sıfat mahvolu ben şem'i cemâle.
Hicran-i şistanda yanar, narı unuttum.
Destinden içüp cam-ı safa pir-i muganın.
Ben gûyi harabata düşüp ârı unuttum.

1960 yılında Belediye tarafından bu mahallede istimlak yapıldığı sırada yolun ortasında bulunan türbenin yerini kenara çekerek değiştirmek istediler ben o zamanlar çocuk denilecek yaşlarda idim ama evimizin tam önünde olduğu için çok iyi hatırlıyorum diye anlatan Ali Erdem amcamız (73).Yaşında.

Kepçe iki defa türbeyi yerinden kaldırmaya teşebbüs etti ikisinde'de kepçe arıza yaptı ve kırıldı bu mübarek Allah dostunun kabrini burada olduğu gibi bıraktılar çok ziyaretçi gelir okuyup dua ederler bu, Allah dostunun, Afyonkarahisar' da yapılan önemli savaşlara'da katıldığı  söylenir.

70. Yıldır bu mahallede tam türbe'nin karşısındaki evde oturuyorum birçok kişinin rüyasına girer onlara bazı manevi işaretler verir uyanık bir zat'tır bu türbenin bulunduğu yolda ve yakınlarında hiç kaza olayına rastlamadım ve duymadım yıllar önce birgün  benim hanım'ında rüyasına girer ve benim etrafıma çocuklar pisledi çok rahatsız oluyorum gel burayı temizle demiş hanım uyanınca hemen koşup türbe'nin yanına varmış gerçekten'de oraya pislemişler hemen temizleyip oraları süpürmüş aynı gün sabaha karşı yine rüyasına girerek Allah senden razı olsun kızım beni rahatlattın demiş.

Şehir içinden ve şehir dışından hatta ve hatta yurt dışında oturupta yaz tatiline buralara gelenler bu hikâyeyi duyup yolun ortasındaki şu türbeyi birde biz ziyaret edelim diyenler sık, sık burayı ziyaret edip dua ederler zaman, zaman kapımızı çalıp bu, Allah dostu hakkında bilgi almak isterler tabi bildiğimiz kadar dilimizin döndüğünce bizde anlatmaya çalışırız (Ali Erdem).

 

Kaynak: Fikri Yazıcıoğlu: Afyon Evliyaları Ve İlim Adamları.  S. 42.43.
Ramis Başpunar: Cesur Şahsiyetler. S. 43 Demirören Haber Ajansı.
Mehmet Sarı: Askerî Muhammed Hayatı, Eserleri, Edebi Kişiliği Dîvânı'nın Tenkitli metni.s21.