Kadriye Isiklar Pürçek


BİR ADAM YARATMAK

BİR ADAM YARATMAK


Bilime evet ancak sanatın olduğu bir dünyada  Aliya İzzetbegoviç

Sanatsız şehir  beton mağarasından başka nedir ki?   Oysa kırsalda öyle mi? Orada  hayatın döngüsü tabiatla yekpare  akıyor. Üstelik Kırsal hayat sanatı fark etmek için daha çok fırsat ve zaman veriyor insana. Yaşam-ölüm düngüsü, yeşeren ve sararan yaprak,  oluş ve zeval buluş her şey gözünün önünde oluyor.

Olagan olarak hayatın politika  etrafında döndüğü bu günlerde- ki  bu kutsal  ayda politika yapmanın da omuzlardaki sorumlulukları çoğalttığı malum-Ramazan ayını idrak etmenin de gerektirdiği ruh iklimine pek yaraşan bir tiyatro sahneleniyor Afyonkarahisar’da;  Bir adam yaratmak. Necip Fazıl Kısakürek’in eseri. Kendisi  eserinden ; “geçirdiğim büyük ruh çilesinin sahne destanı” diye bahseder. 

HAYAT ANCAK GERİYE BAKARAK ANLAŞILABİLİR

ANCAK İLERİYE BAKARAK YAŞANMALIDIR soren kierkegard

 

Üzerinde en çok yorum yapılan tiyatro oyunlarından biri olmuş yıllarca. Filmi çekilmiş. Ve oyunun kahramanı Hüsrev’i  ilk kez Muhsin Ertuğrul oynamış Dün akşam izledim üç perdelik oyunu.. 

Ölüm korkusu ya da belki intihar korkusu  ile yaşayan Hüsrev’in sonunda yaşamaktan da korkan birine dönüşmesi, can yakıcı varoluşsal soruları ve onlara bulamadığı yanıtlarla  içine çekildiği buhran çok güçlü ve ustaca sahnelenmişti.

 Ölüm korkusuyla  “ölümcül hastalık umutsuzluğa” düşen Hüsrev, babasının derdine derman olduğunu düşündüğü incir ağacında şifa arar.

 Psikiyatrların;  “genellikle bize başvuranlar hastalıklı çevrelerince ustaca dengesi bozulmuş olanlardır.

 Asıl sorunlular bize pek başvurmaz, bize sorunları hisseden latif kişilikler daha sıklıkla gelirler” dediklerini duymuştum.  İnsanlar çevrelerindeki inceliksiz, çıkarlarının bezirganı, dünyaları sadece alış-veriş  olmuş tanıdıkları eliyle evvela etiketlenir sonra dışlanır ve nihayetinde…

Normal ve anormalin tanımı net midir? Örneğin,  “çok hastalıklı bir düzene/sisteme çok iyi adapte olmuş biri normal midir?”.

 Din hayata ve olaylara  anlam vermede ve olanda anlam bulmada örgütlü ve tutarlı  bir bilgi sunar.  Yüce dinimiz,  “birbirinize güzel isimlerle çağırın”, “öfkenizi yutun”, “iyilikte yarışın”, “zanda bulunmayın”,  “umutsuz olmayın”, “Allahın ipine sarılın “ gibi sözlerle insanın kadim olanla ve insanla ilişkisini  düzenlemektedir. 

Hayat çözülecek bir sorun değildir

Yaşanacak bir gerçekliktir  Soren kierkegard

 

Bu tür oyunlar yazarı için “ruh çilesi” olsa da bizlere “vicdanlarda bir bahar temizliği” fırsatıdır. Seyirciyi  oyundan hiç koparmadan, dekoru, ışığı ve elbette güzel oyunculuklarıyla Afyonkarahisar Şehir Tiyatrosu oyuncularını ve Genel Sanat Yönetmeni Hasan Hüseyin ELMAS’ ı çok tebrik ederim.

 

Dr. Kadriye IŞIKLAR PÜRÇEK