Mahmut ÖZER


KEVGİR kubbe

KEVGİR kubbe


 

Ortadoğu ve savaşları konusu büyük ve bir derin mevzu. Biz bu zulüm denizinden sadece bir katre alalım.

Kısa başlıklarla tarihi kronolojiyi bir hatırlatalım.

İsrailoğulları ISLAHI için gönderilen tüm UYARICI ve hatırlatıcılara rağmen AZGINLIKTA ileri gitmekten vazgeçmediler.

 Bunun için de yaratıcı tarafından LANETLENDİLER (Bakara 88), daha sonra onlara M.Ö. 586 yılında bir başka zalim musallat edildi (En’am 129) ve yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşmak üzere SÜRGÜN edildiler (Maide 26).

15. yüzyılda pis suyunu boşaltarak SİNTİNE yapan gemiler gibi İspanya, topraklarındaki tüm yahudileri sürgün etti (1492) bunun üzerine Seferad Yahudileri MERHAMETİ ve ADALETİ ile kaim Osmanlı devletine sığındılar.

Gittikleri her yerde bozgunculuk çıkartan Yahudileri, 1940 Avrupa’sında tekrar SİNTİNE yapan batılılar tarafından kendi topraklarından temizlemek için yer yüzünde başka coğrafyalara sürdüler.

2.dünya savaşından sonra yeryüzüne dağılan Yahudiler İngilizlerin önayak olması ile 1948’de bugünkü FİLİSTİN topraklarına ÇÖREKLENDİLER.

Kısa Yahudi tarihinden sonra şimdi İTRAİL tarihinden biraz bahsedelim.

Yahudi’ye TOPRAK SATILDI MI?

1492’de Osmanlı topraklarına gelen Seferad Yahudileri İstanbul, Selanik, İzmir ve Kudüs çevresine yerleştiler.

1856’da Filistin’de hiçbir yabancıya toprak satışına izin verilmiyordu.

1858’de Osmanlı toprak kanunu ile Beyrut, Şam, Yafa ve Kudüs’te geniş arazilere yerli halkın (Filistinli & fellah) el koymasını ve bunları tapu kayıtlarına geçirmesini sağladı.

1881’de Osmanlı hükümet idaresi (Babıali) Yahudilerin FİLİSTİN HARİÇ Osmanlı imparatorluğu topraklarında istedikleri yere göç edebileceklerini kararlaştırdı.

1892’de Osmanlı hükümeti Filistin topraklarında OSMANLI VATADAŞI bile olsa YAHUDİLERE toprak SATIŞINI YASAKLADI.

Bu durum 1918’de İngilizlerin Filistin’i işgali ile değişti. İngiliz askeri idaresi tüm tapu sicil kaydını kapattı. 2 yıl sonra yerli haklın (fellahlar) geçimini sağlaması için hane başına 300 dönüm arazi dışında tüm arazilerine el koydu.

Ve Yahudilere toprak satışı 1920’den sonra İngiliz askeri idaresi tarafından yapılmaya başlandı.

Not: yukarda verilen tüm bilgiler AÇIK KAYNAKLARDAN kontrol edilebilir.

Gelelim İŞGALCİ itrail devletine.

 Yıl 1897 yer Basel, SİYONİZM fikrini anlatan Avusturya asıllı Yahudi Theodor Hetzel’in yazdığı YAHUDİ DEVLETİ (Judenstaat) kitabını anlattığı ve 200 delegenin katılığı konferansta bu fitne tohumu attı.

O tarihte atılan fitne devletinin tohumları İngilizlerin himayesinde 1948 tarihinde hayata geçirildi.

Yukarda başlıklar halinde kısaca değindiğimiz sürecin sonunda kurulan İŞGALCİ SİYONİST DEVLET, emperyalizmin ve kapitalizmin merkezi ABD tarafından korumaya alındı.

Yayılmacı ve işgalci zihniyetle hareket eden bu devlet, Osmanlının yıkılması ile kurulan birkaç kabile devletinden toprak almaya başlayınca 1967’de Araplarla 6 gün savaşları yaptı.

Yıkılan Osmanlının ardından hem DEVLET olma hem SAVAŞMA bilgisinden yoksun küçük kabileler (Tunus, Fas, Cezayir, Sudan, Mısır, Irak, Ürdün, Suriye ve Suudi Arabistan) organize olmuş itrail ordusuna yenildiler. 

Bunun üzerine İTRAİL Başta Yavuz Sultan Selim’in 13 günde geçtiği Mısır’ın Sina yarımadasını ve Suriye’nin güneydeki tek su kaynağı olan GOLAN tepelerini işgal etti.

O gün 9 Arap ülkesinin katıldığı savaşta yenilen ve toprakları işgal edilenler daha sonra ABD aracılığı ve marifeti ile tek tek İsrail ile barış imzalamış ve İŞGALCİ YAHUDİ DEVLETİNİ resmen tanımışlardı.

Gelelim bugüne.

İngiliz aklının eseri olan her türlü etnik ve mezhebi farklılıkları körükleyerek (FİTNE) birbirine düşman ettiği halkları, kendine hizmet eden devletçikler haline dönüştürdüğü Ortadoğu’da KAOS ve SAVAŞ hiç bitmedi.

Her FARKLILIĞIN bir SAVAŞ sebebi olduğu bu toprakları çıkardığı FİTNE ile 100 yılı aşkındır ekonominin ve PARANIN GÜCÜ ile yöneten İngilizler olmuştur.

Bugün tüm dünyanın gözü önünde yapılan zulüme karşı hiçbir ülkenin (özellikle Arap ülkelerinin) açıkça destek vermemesi 1967’deki 6 gün savaşlarının korkusundandır.

COĞRAFYAYI kader yapan halkların TARİHİNİ unutmasıdır. Ve hayat unuttuklarımızı hatırlatmaktan hiç ÜŞENMEZ.

Oysa bilmiyorlar ki kurtlar önce sürünün en zayıf kuzusundan başlar ve sonunda tüm sürüyü yerler.

1987 yılında 1. ve 2000’de de 2. İNTİFADA hareketinden sonra yine ve yeniden BÜYÜK DİRENİŞE geçilmesi ihtimalinin zayıf olması bu tufanın çabuk dineceğine işaret ediyor.

Kısık ateşte sürekli yanan Ortadoğu nice harlanmış yangınlara şahitlik etti, bu son yangın gösterdi ki delinmez denilen kubbeler delinirmiş aşılmaz denilen sınırlar aşılırmış.

Onun içindir ki sabreder ve Allaha karşı gelmekten sakındığınız takdirde rabbiniz size 5 bin kanatlı melekle yardım eder. (Al i İmran 125)

Nice derin UYKULARIN nice kör GECELERİN 75 yıllık şanlı direnişin ruhu BİR SABAH GELECEK KARDAN AYDINLIK umudu ile hala ayakta durduğunu gösteriyor.

Filistinliler KAZANANLARIN değil VAZGEÇMEYENLERİN milleti olduklarını tekrar ispatladılar.

Çünkü bilirler, Savaş düşmanına BENZEDİĞİNDE kaybedilir...Aliya İZZETBEGOVİÇ

Son söz: ÖLDÜREMEZSİNİZ demiyorum DÖNDÜREMEZSİNİZ diyorum.