Mahmut ÖZER


Ne DEDİ yani?

Ne DEDİ yani?


 

Sanırım artık siyasi olarak DUYGUSAL HARARET sönmüştür, şimdi daha aklı selim bir değerlendirme yapabiliriz.

Meseleye Ak Partinin kuruluşunun ve iktidara gelişinin sosyopolitiğine tarihi bir hatırlatma ile başlayalım.

Anadolu insanına imparatorluğu kaldırıp yerine cumhuriyetin kurulmasına ikna edilmesinin en önemli sebebi de işte bu yaşadığı mağduriyetti.

1923’te kurulan Chp CEYREK ASIRA yakın bir tarih içinde kendi ELİTİNİ YARATTI ve içinden çıktığı halkın değerlerinden uzaklaştı.

Bilindiği üzere kurulan bu cumhuriyetin ilk çok partili seçime geçmesi ile söz hakkı millete geçti ve millet sözünü söyledi.

Anadolu irfanına sahip MAZLUM halk, kurucu partiye 69 millet vekili verirken kendilerine UMUT olarak gördükleri Demokrat Partiye 416 vekil vererek Adnan MENDERESİ iktidara getirdiler. 

MAZLUM Anadolu insanının umut bağladığı bu parti, 10 yıl içinde kendi içinden çıktığı kitlenin beklentilerine kısmen ve küçük karşılık verse de zaman içinde kendi ZENGİNİNİ YARATTI ve iktidara geliş misyonunu kaybetti.

Öyle ki bu halk, muvazzaf bir başbakanın göstermelik bir mahkeme kararı ile İDAM EDİLMESİNE bile ses çıkartmadı.

Bu türden ÜSTENCİ ve KİBİRLİ duruş uzun süre iktidarda kalan her siyasal yapı için kaçınılmaz bir güç yozlaşmasına dönüşüyordu öylede oldu.

Bu nedenle 1950’deki büyük siyasal HAYKIRIŞ, 1960’ta daha büyük bir SUSKUNLUĞA dönüştü.

Adnan MENDERES’in seçilmesine gösterilen bu teveccüh, 1980 darbesinden sonra dönemin tüm SIKI YÖNETİM baskılılarına rağmen Anadolu irfanı aynı umutla bu defa da Turgut ÖZAL’ı iktidara getirdi.

Bu millet yine zaman içinde kendi elitini yaratarak yozlaşan içinde çıktığı halkın umutlarını İNKİSAR-I HAYALE uğratanları bir vesile siyasi sahadan sildi ve tarihin tozlu raflarına gönderdi.

Halk kendine yeni bir kurtarıcı ve umut ararken, kendine çok benzeyen kendi gibi YAŞAYAN kendi gibi DÜŞÜNEN kendi gibi KONUŞAN ve kendi gibi İNANAN birini buldu ona da sarıldı, bu isim Recep Tayyip ERDOĞAN oldu.

Yukarıda adı geçen üç ismin ortak paydası, Anadolu insanının değerlerine sahip çıkması ve BİZDEN BİRİ olmasıdır.

Gelelim günümüze.

Ak partinin Anadolu’da kurucu kadrosu ya bir işçi ya bir esnaf ya da emekli idi aynı bizim gibi bizden biri.

Yani başka bir deyişle Ak Parti de 2001’de kurulduğunda bir proletarya hareketi idi. 

Ak parti iktidarda kaldığı 20 yılı aşkın süre içinde kendi BURJUVASINI yarattı ve içinden çıktığı halkın yaşam seviyesinden uzaklaştı. 

ATANAN ya da ADAY gösterilen tüm yöneticiler ya iktidar eli ile ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ ya da mevcut yetkililerin 1. Dereceden yakını olan kişiler yapılarak tam bir NEPOTİZM örneği oldu. Artık bizim gibi ve bizden değillerdi.

Sanki tarih tekerrür ediyor gibi.

31 Mart 2024 seçimlerinde alınan sonuçlar birçok sosyolojik ve siyasi sebeplere dayandırılsa da bizce asıl sebep sessizce gelen DİP DALGANIN görülmemesi ve halkın kendi içinden çıkarttığı yöneticiler tarafından HAKİR görülmesi ve FAKİR bırakılmasıdır.

Bu seçim sonuçlarının ekonomik boyutunun sadece EMEKLİ maaşına indirgenmesi bu siyasi gerilemeyi durdurmaz bilakis hızlandırır.

Çünkü Ak Parti, CHP’nin yarattığı BEYAZ TÜRKLERE karşı siyasal bir tepki olarak kurulmuştu ve fakat zaman içinde kendi de AK TÜRKLERİNİ yarattı.

Tüm bu ve benzeri sebeplerle Anadolu insanı kendini geçmişte olduğu gibi YENİDEN REFAHA ulaştıracak tek çiçekle bile olsa baharı başlatacak bir UMUT aradı ya da hiç sandığa gitmedi.

Eğer ak parti kendi FABRİKA AYARLARINA dönmez ve titreyip kendine gelmezse makus talih tekrar yaşanır.

Son söz: YETER SÖZ burjuvanın değil MİLLETİNDİR.