ISMAIL AKAR


Rakamların dili fakirliği gösteriyor

Rakamların dili fakirliği gösteriyor


 

 

Ekonomide bazı kavramlar bir biri ile karışıyor/Karıştırılıyor. Konuya ilgi duymayanlar enflasyon/hayat pahalılığı ve fiyat artışını aynı zannediyor ve birbiri yerine kullanabiliyor.

Önce buna bakalım ne nedir? Ne demektir.

 

Enflasyon başka hayat pahalılığı başka

Fiyat artışı başka, hayat pahalılığı başka enflasyon ise bambaşka kavramlardır.

Fiyat artışı bir hizmet veya malın fiyatının sadece bir sefer artması ve o artışın da sabit kalmasıdır.

Mesela bugün sabah gelirken bir simit aldım. Bu simide dün 7 lira vermiştim. Bugün 10 lira ödedim. Eğer bu simit fiyatı 10 lirada sabit kalacak olursa simitten yola çıkarak fiyat artışını görmüş olduk.

Enflasyon ise ; Fiyatlar genel düzeyinin süreklilik gösterir biçimde artması demek.

Bu tanımda iki önemli nokta var:

Seçilmiş mal ve hizmetlerin ağırlıklarına göre toplandığı bir sepetin toplam değeri ve

bu sepetin toplam değerinin sürekli artış göstermesidir.

Aile bütçemizde kullandığımız 400 mal ve hizmet Ocak ayında 10 bin lira iken Nisan da 13 bin Haziran da 15 bin olması durumunda bu artışlar bize enflasyonu verir.

Hayat pahalılığı ise çok daha farklıdır.

Diğer ikisinde ele alınmayan gelir faktörü hayat pahalılığında devreye girer.

Hayat pahalılığı elde edilen gelirin ihtiyaç duyulan mal ve hizmetleri satın almaya yetmemesidir.

Bu niteliği ile hayat pahalılığı enflasyondan farklıdır.

Çünkü enflasyon oranının sıfır olduğu bir durumda bile hayat pahalılığı söz konusu olabilir. Enflasyonun yükseldiği dönemlerde sabit gelirliler ile gelirleri enflasyon oranında artmayanlar hayat pahalılığından yakınır.

 

Dar ve sabit gelirli yine fakirleşecek

Malum gözler asgari ücret ve emekli maaşları ile ücret artışlarında.

Hesaplamaya geçmeden önce tahmini yeni rakamları vereyim.

2024 senesindeki asgari ücret 16 bin 500 lira/ 17 bin lira.

En düşük emekli maaşı ise 10 bin 500 lira/ 11 bin lira arasında olur.

Ücret artışları ve memur emekli artışları ise yüzde 50/55 seviyesinde kalır.

Çünkü:

Ülkemizde enflasyon oranları TÜFE ye göre % 60,

ENAG (Enflasyon Araştırma Gurubu) %123

İTO (İstanbul Ticaret Odası yüzde 80 enflasyon açıkladı.

Ortalamasını ele aldığımızda yüzde 90

Şimdi enflasyon yüzde 90 olduğu bir sistemde ücret gelirlerine yüzde 50 artış yapacak olursanız. Satın alma gücü yüzde 40 düşmüş demektir.

Yani hayat yüzde 40 daha pahalı hale gelmiş olacak.

Geçen yıl ne olmuştu ona bakalım.

20024 senesi için Yeniden Değerleme Oranı yüzde 58,46 da açıklandı.

Önceki Yeniden değerleme oranı ise yüzde 122,93 olmuştu.

Yeniden Değerleme Oranı demek devletin alacağı vergi resim ve harçlara yapacağı zammı da göstermesi için önemli bir göstergedir.

2023 yılına baktığımızda

İTO Yüzde 104 ENAG yüzde 137 ve TÜFE 65 ortalaması yüzde 102 yıllık enflasyon açıklanmıştı.

Ocak başında 8 bin 500 olan asgari ücret Temmuz da 11 bin 400 e çıktı.

Ortalama 2023 asgari ücreti 10 bin lira ele almak lazım bu hesaba göre.

2022 yılında 5 bin 500 olan asgari ücret enflasyonun yüzde 102 olduğu dönemde yüzde 93 civarı artış olmuştur.

Sonuçta dar ve sabit gelirli fakirleşmeye devam edecek yeni yılda..

Keşke biz yanılsak…

Ama rakamlar bize bunu söylüyor.

Mutlu ve aydınlık yarınlara