Türkiye ekonomisi, son dönemde hem iç hem de dış dinamiklerin etkisiyle önemli dönüşümler ve zorluklarla karşı karşıya. 2024 yılında %3,2 oranında bir büyüme kaydedilse de, bu olumlu tabloyu gölgeleyecek gelişmeler yaşandı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 yılının son çeyreğinde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) yıllık %3,0 artış gösterdi. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış çeyreklik büyüme ise %1,7 olarak gerçekleşti. Ancak, enflasyon oranları endişe verici boyutlara ulaştı. Şubat ayında TÜİK'e göre yıllık tüketici enflasyonu %39,05 olarak belirtilirken, diğer araştırma kuruluşlarında bu oran %79,51 olarak karşımıza geliyor.
Siyasi gelişmeler, finansal piyasalarda ciddi dalgalanmalara yol açtı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması, yerli ve yabancı yatırımcıların güvenini sarstı.
Bu durum, Türk lirasının değer kaybına ve BIST 100 endeksinin önemli ölçüde düşmesine neden oldu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yatırımcıları sakinleştirme çabaları olsada , geçen ekonomik politikaların yarattığı endişeler devam ediyor.
Türk lirasının değer kaybını önlemek amacıyla, Merkez Bankası piyasalara yaklaşık 12 milyar dolar müdahale etti. Ayrıca, gecelik borç verme faiz oranı %46'ya yükseltildi. ekonomimizdeki agresif politikalar, enflasyonu kontrol altına alma ve finansal istikrara ulaşma amacını taşısa da, piyasa tepkileri karışık duruyor.
Türkiye ekonomisi, zorlu bir dönemden geçiyor. Siyasi gelişmelerin ekonomik göstergeler üzerindeki etkisi belirgin. Yüksek enflasyon, döviz kuru dalgalanmaları ve yatırımcı güvenindeki azalma, ekonominin karşılaştığı başlıca zorluklar arasında. Ancak, geçmişte elde edilen büyüme başarıları ve potansiyel, geleceğe dair umut veriyor. Ekonomik reformlar, şeffaflık ve istikrar odaklı politikalar, bu belirsizlikler arasında fırsatlar yaratabilir
Yorumlar
Son Haberler